CDP Hakkında


Küresel bir sivil toplum örgütü olan CDP, dünya genelinde şirketler, şehirler ve bölgeler için çevresel raporlama sistemini yöneten bir kuruluştur. 2000 yılında kurulan ve 130 trilyon doların üzerinde varlığa sahip 740’tan fazla finansal kuruluşla çalışan CDP, şirketleri çevresel etkilerini açıklamaya, sera gazı emisyonlarını azaltmaya ve su kaynakları ile ormanları korumaya teşvik etmek adına sermaye piyasalarının kullanımı konusunda öncülük etmiştir. Kurumsal yaşamın yanında şehir ve bölgesel faaliyetlere ilişkin en zengin ve kapsamlı veri setine sahip CDP, dünya ekonomisinde çevresel raporlamanın altın standardı olarak görülmektedir.

cdp

Dünya genelinde neredeyse 20,000 organizasyon, 2022 yılında CDP aracılığıyla verilerini paylaşmıştır. Bu veri, küresel sermayenin yarısını temsil eden 18,700’den fazla şirketin yanı sıra 1,100’den fazla şehir ve bölgeyi kapsamaktadır.

 

Ortaklıklar ve Diğer Çalışmalar


TCFD (Task Force on Climate-related Financial Disclosures) ile uyumlu olan CDP, dünyanın en büyük çevresel veritabanına sahiptir ve CDP skorları, yatırım ve tedarik kararlarını sıfır karbonlu, sürdürülebilir ve dirençli bir ekonomi doğrultusunda yönlendirmek için geniş çapta kullanılmaktadır. CDP, Science Based Targets Initiative, We Mean Business Coalition, The Investor Agenda ve Net Zero Asset Managers inisiyatifinin kurucu üyelerindendir.


CDP, 2018 yılında iklim değişikliği soru setini TCFD'nin yönergeleriyle uyumlu olacak şekilde güncellemiştir. Bu kapsamda Yönetişim, Risk ve Fırsatlar, Strateji, Hedef ve Emisyonlar modüllerine TCFD ile uyumlu 25 yeni soru eklendi. Bu TCFD ile uyumlu sorular; finansal hizmetler, enerji, tarım, ulaşım, malzeme gibi çevre üzerinde yüksek etkiye sahip sektörler için özel metodolojiler içeriyordu. CDP’nin soru setini TCFD ile uyumlaştırması, CDP’ye yanıt veren şirketlerin yıllık raporlarında
kullanabilecekleri iklim ve doğal sermaye raporlamalarının hazır olması anlamına geliyordu. Yatırımcıların çoğu, portföylerindeki iklim risklerini değerlendirmek için ve çevresel risklerini en iyi yöneten şirketleri portföylerine katabilmek için CDP veritabanını kullanır.

Diğer yandan Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (IFRS) Vakfı bünyesinde kurulan Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu’nun (ISSB) 26 Haziran 2023 tarihinde yayınladığı iki küresel standart, sermaye piyasalarında sürdürülebilirlik açıklamalarına ilişkin yeni bir devrin habercisi olmuştu. IFRS S1 (Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Gereklilikler) ve IFRS S2 (İklimle İlgili Açıklamalar), bir şirketin beklentileri üzerinde iklimle ilgili risklerin ve fırsatların etkisini açıklamaya yönelik ortak ve küresel bir dil oluşturmayı amaçlamaktadır.
CDP, ISSB tarafından geliştirilen iklim ile ilgili yeni açıklama standardını 2024 yılında platformuna entegre etme kararı aldı. Küresel piyasa değerinin yarısını temsil eden 18.700 şirketin 2022'de CDP aracılığıyla çevresel bilgilerini açıkladığı göz önüne alındığında, bu birleşme, ISSB standartlarının küresel ekonomi genelinde hızlı ve kapsamlı bir şekilde benimsenmesini sağlayacaktır. Bu stratejik hamle, yatırımcılara sunulan iklimle ilgili bilgilerin tutarlılığını artıracak ve gerekliliklere uyumlu hale getirerek şirketler üzerindeki açıklama yükünü de hafifletecektir.

 

CDP Raporlama Sisteminde Yeni Dönem Başlıyor


CDP, 2024 yılında, yeni bir teknoloji platformu aracılığı ile, raporlamayı önemli ölçüde geliştirecek ve iklim hareketini hızlandıracak yeni bir raporlama çerçevesi sunmaya hazırlanıyor. CDP Soru Formları daha verimli, kullanıcı dostu ve daha az karmaşık olacak. Küresel ekonominin zorunlu raporlama konusunda yeni bir döneme girdiği bu süreçte, sunacağımız yeni raporlama çerçevesi, ileride şirketlerden beklenen taleplere karşı hazırlıklı olmalarını ve daha kolay yanıt vermelerini sağlayacak.
1. CDP’nin tüm temalarına ait sorular entegre edilecek ve bütünleşmiş tek bir soru formu sunulacak. Böylece iklim değişikliği, ormansızlaşma ve su hakkında talep edilen bilgilerde tekrar olasılığı azaltılacak.
2. Sunulacak daha basitleştirilmiş bir sistem ile yanıt verme süresini azaltılacak.
3. CDP Soru Formu, ISSB S2 İklim Standartları'na uyumlu olacak. Bu da zorunlu raporlama süreci öncesinde kuruluşların hazırlıklı olmasını ve ulusal düzenlemelerin talep edeceği zorunlulukların ötesinde iklim aksiyonuna dahil olmalarını sağlayacak.
4. CDP, ayrıca, küçük ve orta ölçekli işletmelerin etkileri ile uyumlu özel bir KOBİ soru formu da sunacak. Diğer yandan CDP, kullanıcı deneyimini artıracak bir arayüze sahip, modern, amaca uygun ve ölçeklenebilir bir teknoloji platformu inşa ediyor. Yapılan iyileştirmeler, raporlamanın yönetimi, açıklama ve CDP verilerine erişimi kapsıyor.

CDP'nin Geleceği: Net-Sıfır ve Doğa-Pozitif bir gelecek için raporlama süreçlerinin
desteklenmesi


2021'de CDP, ufkunu tüm gezegen sınırlarını kapsayacak şekilde genişleten yeni bir strateji başlattı. CDP'nin faaliyetleri, biyoçeşitlilik, plastik atıklar ve okyanuslar gibi yeni alanları da kapsayacak şekilde genişlemeye devam ediyor.


Biyoçeşitlilik ve plastik raporlaması halihazırda pilot uygulama aşamasındadır:

● 2021 yılında, IUCN Biyoçeşitlilik Planlama ve İzleme Kılavuzlarına dayalı olarak iklim değişikliği soru setine biyoçeşitlilik ile ilgili 6 başlangıç sorusu yerleştirildi.
● Plastik kirliliğine ilişkin 5-9 soru (sektöre bağlı olarak), temelini Ellen MacArthur Vakfı Küresel Taahhüdü'nden alarak Su Güvenliği Programı soru setine eklendi.

x

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

CDP, küresel, bağımsız, misyon odaklı ve karşılaştırılabilir bir çevresel raporlama mekanizması sunmak için TCFD başta olmak üzere ISSB ve TNFD gibi küresel standartlar ve çerçevelere giderek daha fazla uyum sağlıyor. CDP, devlet dışı aktörlerin 1,5°C sınırında doğa dostu bir ekonomiye geçiş için gereken aksiyonları raporlamasını sağlayacak bir mekanizmanın yanında veri sağlamayı planlıyor. CDP, 2025 yılına kadar sadece iklim değişikliği, su güvenliği ve ormansızlaşma değil, ilgili tüm çevresel unsurları kapsayan entegre bir soru setine sahip olmak istiyor.
● İklimle ilgili riskler ve fırsatlar (TCFD – mevcut uyum sürecinin ardından)
● Doğa ile ilgili riskler ve fırsatlar (TNFD'ye ve Science-based Targets for Nature, Global Biodiversity Framework gibi diğer standartlara uygun olarak). Su kaynaklarını (tatlı ve okyanus), arazileri ve biyoçeşitliliği kapsar. CDP'nin mevcut Ormansızlaşma ve Su Güvenliği soru setleri halihazırda TNFD'nin, şirketlerin açıklamasını tavsiye edeceği bilgilerin bir kısmını kapsıyor.

 

CDP Türkiye


CDP’nin Türkiye’deki partneri 2010 yılından beri Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’dur. Türkiye merkezli raporlama yapan şirketler, CDP'nin küresel raporlama platformu sayesinde iklim değişikliği politikalarını uluslararası kurumsal yatırımcılarla paylaşma şansı bulurlar. CDP Türkiye'nin şirketler arası diyaloğu sağlamak, danışmanlık firmalarına görünürlükleri konusunda yardımcı olmak, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik politikaları desteklemek, çevresel risk yönetimini kurumsal yönetim düzeyine taşımak, raporlama yapan şirketleri olası faydalar konusunda eğitmek ve bilgilendirmek ve iyi örnekleri paylaşmak gibi misyonları bulunmaktadır.

CDP’nin 2022 yılı Türkiye Sonuçları, 25 Nisan 2023, Salı günü, CDP Turkey 13. İklim Değişikliği Konferansı ve Ödül Töreni ile açıklandı. CDP Türkiye’nin 2022 yılına ait analizlerini ve bulgularını içeren “İklim Değişikliği & Su Programı 2022 Türkiye Sonuçları Raporu” ve CDP’nin Global Derecelendirme Metodolojisine göre belirlenen CDP Global ve CDP Türkiye Liderleri etkinlik sırasında kamuoyu ile paylaşıldı.
Konferansın açılış konuşmasını Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Işıl Akdemir Evlioğlu gerçekleştirirken konferansın ana konuşmacılarından olan Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (IFRS) Vakfı/ ISSB Strateji Direktörü Mardi McBrien, tüm dünyada sürdürülebilirlik raporlaması kapsamında yapılan çalışmalara değindi. Konferansın diğer ana konuşmacısı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkan Yardımcısı Murat Yünlü ise konunun Türkiye özelinde gelişimini
aktardı.

x

CDP İklim Değişikliği & Su Programı 2022 Türkiye Raporu'nun sonuçlarını açıklayan CDP Türkiye Projeler Yöneticisi Mirhan Köroğlu Göğüş, Türkiye’de emisyon azaltım hedeflerini Paris Anlaşması ile uyumlu olacak şekilde belirleyen şirket sayısında önemli bir artış olduğunu belirtti ve 2022 senesinde, Türkiye’de 29 şirketin Bilim Temelli Hedefler (SBT) belirlediğini ekledi. CDP Türkiye İklim değişikliği ve Su Güvenliği 2022 Raporuna ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

 

İklim Değişikliği Programı

CDP, ölçüm ve raporlama yoluyla kurumsal farkındalığın artırılmasının, karbon ve iklim değişikliği riskinin yönetimi için esas olduğuna inanmaktadır. 2000 yılında kurulan ve 136 trilyon doların üzerinde varlığa sahip 746 kurumsal yatırımcı ile çalışan CDP, dünyanın en büyük şirketlerinden iklim ve karbonsuzlaşma risk ve fırsatları hakkında bilgi talep eder.

x

CDP, 2002'den bu yana çevresel verileri kurumsal karar alma mekanizmasının merkezine koyuyor. CDP, her sene Türkiye operasyonu çerçevesinde şirketlere imzacı yatırımcılar adına iklim değişikliği politikalarını açıklamaları için davet yollamaktadır. CDP İklim Değişikliği Programı’na Türkiye’den yanıt veren şirket sayısı 2022 yılında 81'e ulaştı. Şirketlerden toplanan bu veriler dünyanın en güvenilir derecelendirme metodolojilerinden biri olan CDP derecelendirme metodolojisine göre değerlendirilmekte ve tüm dünyadan A listesine giren şirketler ödüllendirilmektedir.
2022 yılında 4 şirket CDP Global İklim Lideri olurken, 14 şirket ise A- derecelendirme notunu alarak CDP Türkiye İklim Liderleri arasında yer aldı. CDP Türkiye İklim değişikliği ve Su Güvenliği 2022 Raporuna ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.


CDP Su Güvenliği Programı
2015 yılında Garanti Bankası’nın desteği ve işbirliği ile CDP Su Programı Forum tarafından Türkiye’de de uygulanmaya başladı.
CDP, özel sektörün su konusunda sorumluluk alması gerektiğine inanıyor ve su kullanımlarını ve su kaynakları üzerindeki etkilerini raporlayacakları bir platform sunarak onları harekete geçmeye teşvik ediyor. CDP, su kaynaklarını korumak için 130 trilyon dolarlık varlığı temsil eden 680 kurumsal yatırımcı adına hareket ediyor ve dünyanın önde gelen şirketlerini suyun korunması konusunda harekete geçmeye çağırıyor.
CDP Türkiye Su Programı kapsamında Türkiye’den davet alan 45'i BIST-100 endeksinde yer alan, toplamda 62 şirket, suya bağlı risklere en çok maruz kalma olasılığı olan sektörlerde yer alan şirketlerden bazıları.

x

2022 yılında toplam 52 şirketin yanıt verdiği CDP Su Programı’nın Türkiye ayağında yanıt veren şirketlerin sayısı programın başladığı yıl olan 2015'te ise yalnızca 15'ti. CDP Türkiye İklim değişikliği ve Su Güvenliği 2022 Raporuna ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.


CDP Ormansızlaşma Programı
Ormansızlaşmanın bilinen en önemli nedenleri arasında hayvancılık ve madencilik faaliyetleri, palm yağı, kauçuk, soya, kereste, kakao ve kahve üretimi bulunmaktadır. Sera gazı emisyonlarının yüzde on ila on beşi, kısmen ormansızlaşma riski taşıyan arz ve talep dinamiklerinden kaynaklanır. Sürdürülebilir olmayan iş uygulamalarının yanında toprak, su, biyoçeşitlilik ve iklim değişikliği üzerindeki olumsuz etkiler, bu ürünlerin üretim ve dağıtım ağlarıyla doğrudan bağlantılıdır. CDP Ormansızlaşma Programı, toplam değeri 136 trilyon ABD dolarını aşan varlıkları ve 280'den fazla büyük satın alım şirketini kapsayan 746'dan fazla yatırımcı adına inisiyatif almaktadır. Şirketler, kapsamlı bir çerçeve sunan CDP Ormansızlaşma Programı ile ormansızlaşmaya sebebiyet verebilecek faaliyetleri ile ilgili riskleri ve maliyetleri verimli bir şekilde yönetebilir. Program, şirketlerin bu alandaki ilerlemelerinin yanı sıra ormanları ve ekosistemleri restore etmeye yönelik proaktif taahhütlerini açık bir şekilde raporlamalarını teşvik eder.
CDP Ormansızlaşma programı, 2019'dan itibaren madencilik sektörünün biyoçeşitlilik üzerindeki etkileri, riskleri ve fırsatları ile ilgili veri toplamaya başlamıştır.

x

Ormansızlaşma risklerini yönetmeyi ihmal etmek, şirketler ve finansal kuruluşlar için önemli gelir kayıplarına yol açabilir. 2022'de, CDP aracılığıyla raporlama yapan şirketlerin %60'ı ormansızlaşma ilgili bazı riskleri kabul etti.
Bu risklerin potansiyel mali etkisi, açıklama yapan şirket başına ortalama 330 milyon dolarken, riskleri azaltmanın öngörülen maliyeti ise şirket başına, ortalama, 17 milyon dolar olarak ölçüldü. Son analizler, ormansızlaşmanın finans kuruluşların portföylerindeki kömürle ilgili risklere benzer şekilde önemli bir finansal risk haline gelebileceğini gösteriyor. Bu riskleri yönetmek şirketler ve yatırımcılar için büyük önem arz ediyor, aksi durumda şirketleri büyük finans, regülasyon ve itibar sorunları bekliyor. CDP 2023 Küresel Ormansızlaşma Raporuna ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.


CDP Şehirler Programı
Sürdürülebilir ekonomiye geçişte şehirlerin rolü yadsınamaz. CDP şehirlerin çevresel etkilerini raporlamaları, bunları anlamlandırmaları ve bunlara yönelik aksiyon almaları için önemli bir görev üstlenir. CDP aynı zamanda şehirlere çevresel verilerini ölçümleyip yönetebilecekleri ve raporlayabilecekleri küresel bir platform sunar. CDP 2021 yılı itibariyle 1100 şehirle çalışmakta ve bunların karbon salımlarını yönetmelerine, esnekliklerini artırmalarına, iklim değişikliğinin etkilerinden korunmalarına ve vatandaşları için daha iyi çalışma ve yaşam alanları sunmalarına yardımcı olmaktadır.

x

Bu şehirler 8.000'den fazla sayıda kentsel sürdürülebilirlik aksiyonu raporlayarak iklim değişikliğiyle etkili şekilde mücadele eden sürdürülebilir ekonominin inşası konusunda önemli adımlar attıklarını göstermişlerdir. Çevresel aksiyonun yaygınlaştırılması konusunda bir taşma noktasına yaklaştığımız şu dönemde şehirler de içinde bulunduğumuz sürdürülebilirlik dönüşüm sürecinin önemli bir parçası.