Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler Raporu 2016 Açıklandı 
2016’da Halka Açık Şirketlerde Kadın Yönetim Kurulu Üyesi Oranı Yüzde 14.2’ye Yükseldi

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından Egon Zehnder International Türkiye ofisinin stratejik desteği ile yürütülen Bağımsız Kadın Direktörler Projesi (BKD) kapsamındaki “4. Türkiye Kadın Direktörler Konferansı”, Dünya Bankası Grubu üyesi IFC (International Finance Corporation) ve Zorlu Holding’in desteğiyle, 9 Kasım 2016, Çarşamba günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşti. 

Konferansta “Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler Raporu 2016” kamuoyu ile paylaşıldı. Rapor sonuçlarına göre son beş yılda Borsa İstanbul’da halka açık şirketlerde kadın yönetim kurulu üyesi oranı yüzde 11.5’ten yüzde 14.2’ye yükseldi.

Konferansta bu yıl dördüncüsü verilen Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülü’ne   Adana Çimento T.A.Ş., Alcatel Lucent Teletaş Telekomünikasyon A.Ş. ve Avivasa Emeklilik ve Hayat A.Ş. layık görüldüler.

 

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından hayata geçirilen, şirketlerin yönetim kurullarını kadın direktörler aracılığıyla güçlendirmeyi amaçlayan “Bağımsız Kadın Direktörler Projesi” kapsamındaki “IV. Türkiye Kadın Direktörler Konferansı”, 9 Kasım 2016, Çarşamba günü, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenlendi. 2016 Türkiye Bağımsız Kadın Direktörler Raporu’nun açıklandığı toplantıda Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu’nun katılımıyla “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülleri de sahiplerini buldu.

“Kadınların üst yönetimde yer almaları IFC’nin temel konularından biri”


Toplantının açılış konuşmasını IFC Doğu Avrupa ve Orta Asya Toplumsal Cinsiyet Sorumlusu Sammar Essmad yaptı. Sammar Essmad konuşmasına kadınların üst yönetimde yer almalarının IFC’nin temel konularından biri olduğuna vurgu yaparak başladı. Türkiye’deki yönetim kurullarındaki kadın oranının Türkiye için güzel bir haber olduğunun altını çizen Essmad, bu gelişmenin Türkiye’deki özel sektör için de önemli olduğunu belirtti. Sammar Essmad IFC’nin özel sektörde cinsiyet uçurumunun kapanması için çalışmalar yaptığına da değindi. IFC’nin geçtiğimiz yıl Türkiye’de bu konuda 18 projeyi desteklediğine dikkat çekti. Türkiye’de yönetim kurullarında cinsiyet eşitliği konusunda kültür değişimi yapmak istediklerinin altını çizdi. Sammar Essmad “Türkiye’de yönetim kurullarında kadın oranı arttı ancak gidecek yolumuz var. Türkiye’de firmaların sadece yüzde 5’i kadın yöneticilere yer veriyor” dedi. Sammar Essmad “Yönetimde cinsiyet eşitliğinin sağlanması şirketlerin; finansal performansını, yatırımcı güvenini ve itibarını yükseltir” dedi.
 
“Son beş yılda Borsa İstanbul’da halka açık şirketlerde görev alan kadın yönetim kurulu üyesi oranı yüzde 11.5’ten sadece yüzde 14.2’ye yükseldi.”

Konferansta Sabancı Üniversitesi tarafından hazırlanan “Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler 2016” raporu Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararattarafından paylaşıldı. Araştırma BİST’te işlem gören 410 şirketi kapsıyor. 410 şirketin 168’inin yönetim kurulu tamamen erkeklerden oluşuyor. Bu sayı 2015 yılında 178’di. Yönetim kurullarını oluşturan 2813 direktörün yüzde 14.2’si, yani 304’ü kadın. 304 kadın direktör toplam 399 direktörlük sandalyesine sahip. 399 sandalyenin 224’ünde icracı olmayan ancak bağımsız olmayan, 102’sinde bağımsız ve 73’ünde icracı üye olarak görev alan kadınlar oturuyor. Bağımsız kadın direktörlerin toplam yönetim kurulu üyelerine oranı ise yüzde 6.5.

Melsa Ararat konuşmasında “Son beş yılda Borsa İstanbul’da halka açık şirketlerde kadın yönetim kurulu üyesi oranı yüzde 11.5’ten yüzde 14.2’ye yükseldi. 2012 yılından beri yönetim kurullarında en az bir kadın üye olan BIST şirketlerinin oranında yaşanan yavaş ama olumlu değişimi göstermektedir. 2012 yılında yönetim kurullarında en az bir kadın üyesi olan şirketlerin oranı %52,9 iken bu oran 2016 yılında %59 olmuştur. Ayrıca BIST’te listelenmiş şirketlerin %10’unda en az 3 kadın direktör bulunmaktadır. Araştırmalara göre kadınların azlık durumundan çıkarak kurullarda etkin olarak işlev görmesi için gerekli eşik sayı üçtür.” dedi. 
Raporun verilerine göre, 2016 yılında 31 şirketin yönetim kurulu başkanı kadın. Bu rakam tüm şirketler içinde yüzde 7’lik bir oranı oluşturuyor. Yönetim kurullarında görev alan kadın CEO sayısı ise sadece 14. Bu rakama göre halka açık şirketlerin yüzde 3.4’ünde kadın CEO görev yapmakta.  

Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler Raporu 2016’nın önsözünü International Finance Corporation Çevre, Toplum ve Yönetim Departmanı Kurumsal Yönetim Grubu Yöneticisi Darrin Hartzler kaleme aldı. 

“Yeni dünyada roller yeniden tasarlandığından kadınlara çok iş düşüyor”


Melsa Ararat’ın sunumunun ardından, toplantının ana tema konuşmasını IBM Türk Genel Müdürü Defne Tozan gerçekleştirdi. Defne Tozan konuşmasına kadınların iş hayatına girişinin toplumsal hayat üzerindeki etkilerini anlatarak başladı. Teknolojideki gelişim nedeniyle dünya bambaşka bir yere giderken bütün şirketlerin nasıl birer teknoloji şirketine dönüştüğüne değindi ve fen ve teknoloji eğitimi almış nitelikli iş gücünün önemini vurguladı.  Yeni dünyada roller yeniden tasarlanırken kadınlara çok iş düşeceğine değinen Defne Tozan iş dünyasının erkek egemen bir alan olması sebebiyle kadınların burada yer almak için daha fazla çaba harcamaları gerektiğini belirtti. Çalışanlarına eşit şartlar sunan IBM’de çalıştığı için kendini şanslı olarak gördüğünü söyleyen Defne Tozan, kurum içinde kadınlara yapılan yatırımlara değindi. Ülkemizin refahı için düşünen, okuyan kız çocuklarının ve kadın yöneticilerinin gerekliliğine dikkat çekerek sözlerine son verdi.


Ana tema konuşmasının ardından Egon Zehnder International Londra ofisinden Küresel CFO Hizmetleri Başkanı Çağla Bekbölet Egon Zehnder’in Yönetim Kurulu Uygulamaları hakkında bir konuşma gerçekleştirdi. Çağla Bekbölet “Egon Zehnder Londra ofisi son beş senede yönetici ve yönetim kurulu atama süreçlerinde çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda liderlik görevini üstlenip, farklı fikirlerin ve gecmişlerin temsil edilmesi ve dillendirilmesi konusunda aktif olarak çalışıyor.” dedi. Bu bağlamda Egon Zehnder’in, İngiltere’de FTSE100 endeksinde yer alan 100 şirketten en az 25 tanesinin İcra Başkanı (CEO) ve Finans Başkanı (CFO) nın, 2025 yılına kadar kadın olması için ilham verici bir kampanya başlattığını söyledi. Kamuoyu ve iş hayatında konuya ilgi çekmek ve farkındalığı arttırmak amacı ile başlatılan ve büyük ilgi ile destek gören, bu insiyatifin de desteği ile ilk yılın sonunda FTSE100 endeksinde yer alan şirketlerdeki kadın CEO sayısı 5'den 7'ye çıktığını ve şu anda FTSE100 endeksinde yer alan şirketlerde 12 kadının CFO görev yaptığını ifade etti.

Bekbölet, “Egon Zehnder bağımsız yönetim kurulu üyesi atamalarında da aynı iradeyi göstererek, karar vericilerin gündemine farklı adaylar getirip, onların değişik bakış açılarıyla değerlendirilmelerini de sağlamaya devam ediyor." diyerek sözlerine son verdi.

Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu’nun da katılımıyla “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” Ödül Töreni’ne geçildi.  Bu yıl dördüncüsü BIST Yıldız Pazar’da yer alan şirketlere verilen Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülü’ne  Adana Çimento T.A.Ş., Alcatel Lucent Teletaş Telekomünikasyon A.Ş. ve Avivasa Emeklilik ve Hayat A.Ş. layık görüldüler.

Ödül, Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri Melsa Ararat, Işın Güler ve Özgecan Koçak tarafından tasarlanan endeks hesaplamalarına dayandırıldı. Endeks; “Yönetim Kurullarında Kadınların temsili”, “Yönetim Kurullarında Bağımsız Kadın Üyelerin temsili”, “Komitelerde Kadınların temsili” ve “Yönetim Kurullarında Kadın Yönetim Kurulu Başkanı ve Kadın CEO bulunması” ve en az üç kadın üye eşiğinin yakalanıp yakalanmadığını dikkate alıyor. Endeks her sene hesaplanıyor.

“Bağımsız Kadın Direktörler Projesi’nin özünde daha iyi bir yönetim yatıyor.”

Toplantının kapanış konuşmasını Bağımsız Kadın Direktörler Projesi Danışma Kurulu Üyesi Sibel Asna gerçekleştirdi. Kadın ve erkek arasındaki farkı, dengesizliği anlayamadığını söyleyen Sibel Asna, gerekçe olarak din, töre, gelenek gibi sebeplerin gösterildiğini, ancak erk, ekonomi ve paylaşılmak istenmeyen varlıklar olduğunun söylenmediğini belirtti. Paylaşılamayan varlıkların kaynağının tükenmek üzere olduğuna vurgu yapan Asna, Bağımsız Kadın Direktörler Projesi’nin özünde daha iyi bir yönetim yattığını ifade etti ve “Adil, eşitlikçi, insanı ve sürdürülebilirliği odağına alan bir yönetim modeli bunun tek çıkar yolu.” diyerek sözlerine devam etti. Asna, bunun ancak karar verici mercilerde kadın ve erkeğin eşit oranda yer almasıyla mümkün olacağını söyledi. 

Kadınların sürdürülebilirlik konusundaki duyarlılıklarının doğaları gereği veya onlara biçilen rollerden dolayı erkeklerden çok daha fazla olduğuna dikkat çeken Asna, “Dünyanın asıl sorununun sürdürülebilirlik olduğunu, bunun ilk adımlarının kadınların erkeklerle eşit oranda karar verici konumlarda olmaları gereğini görmüyor, bilmemezlikten geliyoruz. Dolayısı ile çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak artık bu görmemezliklerden vaz geçmek zorundayız. Geleneksel erkek egemen toplumdan, tüm farklılıkları barındıran, içselleştiren bir düzen talebinde bulunmamız kaçınılmaz.” diyerek sözlerine devam etti. 

Bağımsız Kadın Direktörler Projesi’nin veri tabanında yer alan 276 kadını düzenli olarak bir araya getirmeye, karşılıklı görüş alışverişi, tecrübe paylaşımı ortamları yaratmaya çalıştığına dikkat çeken Asna, Projenin düzenlediği eğitim programları ile daha pek çoğunu icracı konuma taşıdıklarını söyledi. Bu oluşumu desteklemenin ve yalnız bırakmamanın önemine değinerek sözlerine son verdi.